MMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu tarafından 7 Haziran 2015 milletvekili genel seçimleri öncesinde hazırlanan seçim bildirgesi, düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyuyla paylaşıldı.
TMMOB İzmir İKK bileşeni odaların görüşleri doğrultusunda oluşturulan ve TMMOB’nin 7 Haziran 2015 milletvekili genel seçimleri öncesinde görüş ve önerilerini içeren seçim bildirgesi, düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaşıldı. Mimarlar Odası İzmir Şubesi’nde gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Dönem Sekreteri Melih Yalçın, Türkiye demokrasisi adına önemli bir kavşak olarak nitelendirilebilecek milletvekili genel seçimlerine hazırlanıldığını hatırlatarak, “Seçim sath-ı mailinde ilerlerken, ülkemizin gündeminde yıllardan beri var olan birçok sorun çözüm beklemekte, bunların başında demokrasi, istihdam, sağlık, eğitim, çevre, enerji, tarım, gıda, hayvancılık, ormancılık, madencilik, hukuk, çalışma yaşamı sorunları yer almaktadır” diye konuştu. Yalçın, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
“Öncelikle hatırlatmak isteriz ki, bir seçime daha, 12 Eylül hukuksuzluğunun önemli örneklerinden olan adaletsiz seçim sistemi ve % 10 seçim barajının gölgesinde girmekteyiz. Bu koşullarda, yaklaşık 4 hafta sonra gerçekleşecek olan milletvekili seçimlerini bir demokrasi şöleni olarak tanımlamamız ne yazık ki mümkün değildir.
2011 seçimleri öncesinde demokrasi vaatlerini yükselten siyasi iktidar, seçimler sonrasında demokrasiye bakışını, özellikle Gezi isyanına yaklaşımı ile gözler önüne sermiş, demokratik bir anayasa yapmak doğrultusunda adım atmak bir yana, yerellerdeki tüm karar mekanizmalarını merkeze çekme, mevcut yetersiz demokratik alanı daha da daraltma doğrultusunda çalışmalar yapmıştır. AKP’nin son 4 yıllık iktidarı, neo-liberal politikaların sömürüyü kat be kat arttırdığı, buna paralel biçimde iş cinayetlerinin rekor seviyelere ulaştığı, güvencesizliğin, sendikasızlaştırmanın, taşeronlaştırmanın hiç olmadığı kadar yaygınlaştığı bir dönem olmuştur. Bu politikaların en acı sonucuna Soma’da 301 yurttaşımızı yitirmemiz ile sonuçlanan işçi katliamında şahit olunurken, iş cinayetlerin ardı arkası kesilmemiş, sorumluların düşük cezalar alması ya da cezasız kalması gerekli önlemlerin alınmamasını adeta teşvik etmiştir.
Ülkemizde, istihdam yaratmayan, ranta dayalı ekonomide göreceli olarak büyüme sağlanmış gibi görünse de işsizlik yoksulluk toplum içinde dayanışmayla çözülemeyecek noktalara ulaşmıştır.
Ekonomi alanında her bir düzenleme, sermayenin maksimum kâr hedefine paralel yapılmış, bunlar doğanın, kültürel varlıkların ve ülke kaynaklarının talanının yolunu daha pürüzsüz hale getirmiştir.
2011 yılından bugüne, siyasi iktidarın, yasama-yürütme-yargı süreçlerini fiilen işlevsiz kılarak tüm gücü elinde toplama çabaları doğrultusunda çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Yargıda kadrolaşma doruk noktaya ulaşırken, meclisteki sayısal üstünlüğünden güç alan hükümet, yasama ve yürütme alanlarında “ben yaptım, oldu” mantığı ile hiçbir görüş ve öneriyi dikkate almadan tüm alanlarda geniş çaplı yapısal değişimleri hayata geçirmiştir. Bu süreçte cumhurbaşkanlığı makamı da bir noterden farksız biçimde çalışmıştır.
Tüm bu koşullar bir arada değerlendirildiğinde; mevcut iktidarın son 4 yıllık süreçte ülkede demokrasinin gelişmesi, gelir adaletsizliğinin azaltılarak, tüm yurttaşların insanca bir yaşama kavuşturulması, maksimum kâr amacını tatmin edecek çalışma koşullarının yerine insan hayatının değerini göz ardı etmeyen koşulların alması, doğa talanının önüne geçilmesi, işsizliği azaltacak istihdam politikalarının oluşturulması doğrultusunda neredeyse hiçbir adım atmadığı, aksine tüm bu konularda bir geriye gidiş gözlemlendiği söylenebilir.
Tüm bu koşullar altında, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu olarak ‘mühendisler, mimarlar, şehir plancıları nasıl bir Türkiye istiyor’ sorusuna yanıt vermek, yaşanabilir Türkiye tahayyülümüzü kamuoyuyla paylaşmak, bu önerilerimizi TBMM’de İzmir’i temsil etmek isteyen milletvekili adaylarına iletmek amacıyla, seçim bildirgemizi hazırlamış bulunmaktayız.
Seçim bildirgemizde; demokratikleşme, kamu yönetimi, çalışma yaşamı, toplumsal cinsiyet eşitliği, tarım ve hayvancılık, ormancılık, gıda, enerji, ekonomi ve kalkınma, madencilik, eğitim, kentleşme ve yerel yönetim, çevre başlıklarında oluşturduğumuz görüş ve öneriler yer almaktadır.
Seçim bildirgemizde yer alan görüş ve önerilerimize paralel olarak; başta mühendis, mimar, şehir plancısı meslektaşlarımız olmak üzere, tüm yurttaşlarımızı, emekten, eşitlikten, toplumsal barıştan, özgürlükten, demokrasiden, kısacası insanca bir yaşam ve yaşanabilir bir Türkiye’den yana programlara sahip partilere ve adaylara oy vermeye davet ediyor, 8 Haziran 2015 sabahına ülkemizin geleceğine daha umutla bakar bir şekilde uyanmayı diliyoruz.”