fotoğraf: demokratgündem |
İzmir Tabip Odası (İTO) tarafından düzenlenen ve iki gün sürecek olan Şehir Hastaneleri Çalıştayı İzmir’de başladı. Çalıştayın açılışında konuşan ev sahibi İZTO Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, "Şehir hastaneleri projeleri en büyük sorunu açlık olan bir toplumda sağlık sorunlarının çözümü için mi yapılmıştır yoksa sağlık hizmeti gibi gösterilerek sağlık bütçesini inşaat sektörüne aktarmak için mi yapılmıştır, bunu tartışacağız” dedi. Açılışta konuşan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Üyesi Dr. Nursel Şahin, “Şehir hastaneleri şu anda Türkiye'de bir kara delik halinde, kamu yararı gözetilmemiş bir proje olarak karşımızdadır, üstelik son derece trajikomiktir” ifadesini kullandı.
TMMOB’a bağlı Mimarlar Odası İzmir Şubesi toplantı salonunda başlayan Şehir Hastaneleri Çalıştayı’nın açılışında konuşan İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, Türkiye’de gıda yardımı alan kişi sayısının 11 milyonun üzerinde olduğunu vurgulayarak, sağlıksız hane sayısının ise 30 binin üzerinde olduğunu vurgulayarak, açlık ve derin yoksulluğun en önemli halk sağlığı sorunu haline geldiğini söyledi.
SÜLEYMAN KAYNAK: AÇLIK ÖNEMLİ BİR HALK SAĞLIĞI SORUNU HALİNE GELDİ
Nüfusun yüzde 67’sinin en önemli sorununun ekonomik sıkıntı olduğunu belirten Tabip Odası Başkanı Prof. Süleyman Kaynak, “Sağlıksız hane sayısı 30 binin üzerinde, gıda yardımı alan kişi sayısı 11 milyonun üzerinde. Yüzde 67 ile Türkiye'nin en önemli sorunu ekonomik problemler. Buna bağlı olarak açlık, önemli bir sağlık sorunu haline geldi. Açlığa bağlı sağlık sorunlarıyla karşı karşıyayız. Böyle bir ülkede ise şehir hastaneleri problemi konuşuluyor. Başlangıçta 34 hastane olarak başladı ve 2022 yılında bu 18 hastaneye düşürüldü. Sağlık bakanlığı bütçesinin önemli bir kısmının ayrıldığı 14 hastane şu anda hizmet vermekte, devreye sokulmuş durumda. Şehir hastaneleri projeleri en büyük sorunu açlık olan bir toplumda sağlık sorunlarının çözümü için mi yapılmıştır yoksa sağlık hizmeti gibi gösterilerek sağlık bütçesini inşaat sektörüne aktarmak için mi yapılmıştır, bunu tartışacağız" dedi.
fotoğraf: demokratgündem |
KAYNAK: 14 MİLYON YURTTAŞ SOSYAL YARDIMLA HAYATINI SÜRDÜRÜYOR
Sözlerine, "Şehir hastaneleri projeleri en büyük sorunu açlık olan bir toplumda sağlık sorunlarının çözümü için mi yapılmıştır yoksa sağlık hizmeti gibi gösterilerek sağlık bütçesini inşaat sektörüne aktarmak için mi yapılmıştır, bunu tartışacağız" diye başlayan Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak, ekonomik göstergelere dair
"Türkiye'de asgari ücret 5 bin 500 lira. Ekim ayındaki açlık ve yoksulluk sınırına göre asgari ücretli vatandaşımız en azından bin 800 lira daha kazanacak ki açlık sınırına ulaşabilsin. Türkiye AB ortalamasının 6 katı kadar asgari ücretli insan çalıştırıyor. STK'lara göre Türkiye'de 47 milyondan fazla insan açlık sınırının altında hayatlarını sürdürüyor. Bu insanların yatağa aç girmesine neden olan bir dönem. Ülkede sosyal yardım harcamaları ile övünen bir iktidar var. Geçen sene 148 milyar olan ödenek 258 milyar liraya çıkarıldı diye övünen iktidarımız var ve 14 milyon yurttaşımız sosyal yardımlarla hayatını sürdürmek zorunda” açıklamasını yaptı.
NURSEL ŞAHİN: KAMU YARARI GÖZETİLMEYEN BİR PROJE
TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Nursel Şahin, şehir hastanelerinin şeffaf olmayan ihalelerle kira ve hizmet bedelleri ödenmek suretiyle borç krizi yaratıldığına vurgu yaparak, şehir hastanelerinin kamu yararı gözetilmeyen bir proje olduğunu söyledi.
ŞAHİN: ŞEHİR HASTANELERİ TÜRKİYE’DE KARA DELİK DURUMUNDA
Dr. Nursel Şahin, “Şehir hastaneleri hakkında şeffaf olmayan açıklanmayan ihalelerle hem kira hem de hizmet bedelleri ödenerek büyük bir borç krizi yaratılmış durumda. Her yıl şehir hastaneleri için ayrılan paylar giderek artıyor, koruyucu sağlık hizmetlerine yatırılan paylar ise azalmış. Bu son günlerde sağlıkta bir çöküş olduğunu vurguladık. Kimse sağlığa erişemiyor, hastanelere ulaşamıyor, istediği tedaviye ulaşamıyor, telefonla randevu alamıyor. Acil servislerde derdine deva aramaya çalışan bir ülke olduk. Milli servetimizi boşa harcadığımız bir tüketilen bir kışkırtılan sağlık sistemi içinde kaldık. Şehir hastaneleri şu anda Türkiye'de bir kara delik halinde, kamu yararı gözetilmemiş bir proje olarak karşımızdadır, üstelik son derece trajikomiktir” dedi.
fotoğraf: demokratgündem |
ŞAHİN: KÜRESEL SERMAYEYE YENİ KAYNAK YARATILIYOR VE..
Halkın ve Türkiye’nin gerçek ihtiyacının şehir hastaneleri değil koruyucu sağlık hizmetleri olduğunu kaydeden TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Nursel Şahin, “Gerçek ihtiyacımızın koruyucu sağlık hizmetleri olduğunu geçtiğimiz pandemi sürecinde gördük. Devasa şehir hastanelerinin varlığında bile gördük yaşadık. Bu şehir hastanelerinin aslında küresel sermayeye yeni kaynaklar yaratmak için dünya bankası destekli olarak geldiğini toplumun ihtiyaçlarını gözetmediğini söyledik” diye konuştu.
ŞAHİN: ŞEHİR DIŞINDAKİ HASTANELERE ULAŞIM DA SORUN
TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Nursel Şahin, vatandaşların hazine arazileri üzerine kent dışlarında yapılan devasa şehir hastanelerine ulaşmakta da zorluk çektiğine ve çekeceğine dikkat çekerek, "Hazine arazileri üzerinde, şehir dışında olduğu devasa hastanelere ulaşmak bir problem oldu. Yapım maliyetleri ile çelişen ve tamamlanacak diye söz verilen hastaneler hem bu sürelerde yapılmadı hem de hepimizin üzerine ek yükler yükledi. Bu devasa hastaneler herhangi bir ihtiyacı karşılamış mıdır? Hayır, demin söylediğim gibi aslında halkın daha çok kullandığı, rahat ulaşabildiği hastaneleri kapatarak bu hastanelere yönlendiriliyoruz" ifadelerini kullandı.
ŞAHİN: ŞEHİR HASTANELERİ BİR AN ÖNCE DEVLET HASTANESİNE DÖNÜŞTÜRÜLMELİ
Devasa boyuttaki şehir hastanelerinin bakım, ulaşım, iklimlendirme masraflarının da büyük olduğunu, bu hastanelerin derhal devlet hastanelerine dönüştürülmesi gerektiğinin altını çizen TTB MK Üyesi Nursel Şahin, açıklamalarını, " Bütün dünyanın terk ettiği projelerdi. Üstelik bu terk ediş çok açık bir şekilde maliyet ve kamu zararına dikkat çekilerek söylenmişti. Tercihinizi kimden yana yaptığınızla ilgili halkın sağlığının hiç gözetilmediğini, birinin kasalarının doldurulduğunu söylemek zorundayız. Türkiye'de bu kadar derin bir yoksulluk varken,’beslenme çantasına ne koyacağım?’ diyen aileler varken, asgari ücret yoksulluk ve açlık sınırının altında olduğu bir ülkede yeni sağlık yatırımları öneremiyorum. Ancak çocuklarımızın karnının doymasını diliyorum. Şehir hastanelerinin bir an önce devlet hastanesine dönüştürülmesini, kiralarının ve borçlarının ödenmemesini bunun için hukuk ve kararlılığın olabileceğini söylemek istiyorum" şeklinde sonlandırdı.
İLKER KAHRAMAN: BU ISRAR BU ÇABA BU BÜYÜKLÜK NEDEN?
TMMOB İzmir İl Koordinasyon adına konuşan Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı İlker Kahraman , devasa büyüklükte şehir hastanelerinde ısrar edilmesinin nedenini sorarak, "İzmir'i ilgilendiren sorunların nedenlerini tartıştığımız bu çalıştayda en önemli en önemli soru neden. Bu ısrar neden, bu çaba neden ve bu büyüklük neden? Var olanları düzeltmek yerine neden daha büyüklerini yapmaya çalışıyoruz, bunu henüz anlamış değiliz. Bunu anlamamamızın sebebi de herhalde nitelik ve nicelik sorunu. Biz hepimiz burada nitelikle ilgili kaygıyla bir aradayız. Nicelikle ilgili kaygıyla değil. Ancak tartışılan şey tamamen nicelik üzerine. Büyüklük daha büyüklük daha büyüklük her alana yayılmış durumda. Bunun nedeni de bilgi eksikliği. Niteliğin önemini anlamak gerekli bunu istemeyenlere anlatmak için bir arada olmak gerekiyor” dedi.
SEFA YILMAZ: ADALETİ OLDUĞU HİÇBİR ALAN KALMADI
İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz da açılışta konuşarak, hukuki olarak da ciddi bir işbirliği içinde olunması gerektiğini söyledi.
YILMAZ: OMUZ OMUZA ÇALIŞMALIYIZ
Baro Başkanı Sefa Yılmaz, "Victor Hugo'nun 100 yıl önce söylemiş olduğu bir söz var. "Her yerde polis var, hiçbir yerde adalet yok" . 100 yıl önce söylenen sözün gerçekliğini bugün ülkemizde yaşıyoruz. Adaletin olduğu hiçbir alan kalmadı. Hukuk elinizi attığınız her yerde var ama eğer adalet arıyorsanız her alanda aramanız gerekiyor. Yasal düzenlemeleri sürekli değiştirilen bir konu şehir hastaneleri. Kural tanımaz bir siyasal iktidardan bahsediyoruz. Yargının bu kadar taraflı olduğu bir süreçte ciddi bir iş birliği gerekiyor. Kurumlarımızla birlikte bu mücadeleyi devam ettireceğiz. Bu süreçte Emek ve Demokrasi Güçleri olarak toplumsal davaları yakından takip edip bunlarla ilgili görüşlerimizi oluşturmaya devam ediyoruz. Bundan sonraki süreçte de omuz omuza çalışmalıyız" şeklinde konuştu.
NİLAY KÖKKILINÇ: BAYRAKLI ŞEHİR HASTANESİ 9 YILDIR TAMAMLANMADI
İzmir Kent Konseyi Başkanı Av. Nilay Kökkılınç da Çalıştay’da bir konuşma yaptı. İKK Başkanı Av. Kökkılınç, İzmir’de hala tamamlanmayan Bayraklı’daki şehir hastanesinin yerinin de kent dışında olduğunu ve bölgedeki trafik yükünü arttıracağını söyledi.
KÖKKILINÇ: YER SEÇİMİ DE YANLIŞ OLMUŞTUR
İKK Başkanı Nilay Kökkılınç, Bayraklı Şehir Hastanesi’nin yer seçiminin de yanlış olduğunu kaydederek, "Kentimiz İzmir'de temel atmadan itibaren 36 ayda tamamlanacağı öngörüldüğü halde 9 yıldır tamamlanamayan şehir hastanesinin inşa edildiği yerin seçimi eleştiri konusu olmuştur. Gerçekten de İzmir Bayraklı'da inşa edilmekte olan şehir hastanesinin inşa edildiği yer itibariyle yerleşim yerlerinden uzaklığı ile yer seçimi yanlış olmuştur. Kenti yasal planlama ilkeleri ile sosyal donatılarıyla planlamak öncelikle yerel yönetimlere ait bir görevdir. Yerel yönetimlerin bay-pas edilerek tek taraflı düzenlemeyle merkezi idarece alınan kararlarla yürütüldüğünü görüyoruz. Bu yasal çalışma ve çelişki hem kamu zararı yaratan sonuçları beraberinde getirmekte hem de uluslararası tarafı olduğumuz sözleşmelere aykırılık yaratmaktadır. Asıl olan kent hakkındaki kararların yerel yönetimlerce verilmesi olmalı, merkezi idare de yerel kararların uygulanmasında kolaylaştırıcı olmalı" diye konuştu.
KİMLER KATILDI?
Şehir Hastaneleri Çalıştayı’na TMMOB İzmir İl Koordinasyon adına Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı İlker Kahraman, İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz, TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Nursel Şahin ve İzmir Kent Konseyi Başkanı Av. Nilay Kökkılınç katıldı. Öğleden sonra ve yarın da sürecek olan Çalıştay’da şehir hastaneleriyle ilgili tüm süreçlerin masaya yatırılacak ve sonuç bildirgesi yayımlanacak.