Yaşar üniversitesi'nin düzenlemiş olduğu ''Mimarlık Paradigmaları'' Konferansı 30 Mart Cuma günü 09.30-17.00 saatleri arasında Yaşar üniversitesi Selçuk Yaşar Kampüsü Konferans Salonu'nda gerçekleşti. 
İlk olarak Prof. Dr. Tayfun Taner (Y.ü Mimarlık Fakültesi Dekanı) açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Eğitimin öğretme eylemi kadar diğer faaliyetlere de yer vermesi gerektiğine değinen Tayfun Taner, konferansa katılan herkese teşekkürlerini sunarak sözü Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Hasan Topal'a bıraktı. Kentimiz ve kentlerimizdeki tasarım sorunlarından bahsettiği konuşmasında Hasan Topal, Mimarlar Odası İzmir Şubesi'nin, kentimizin iyi tasarlanmış mimarlıkla gelişebilmesi için her türlü talebe açık olduğunu dile getirdi. Ardından Avrupa Kentsel Şartnamesi'nden ve mimarlıkla ilgili saptamalarından bahseden Hasan Topal, mimarlığın kentler için vazgeçilmez olduğunu sözlerine ekledi ve teşekkürlerini sunarak konuşmasını tamamladı.  ,

Ardından Yüksek Mimar Doğan Hasol '' Cumhuriyet Dönemi'nden örnekler'' adlı konuşmasını gerçekleştirdi. Söyleşisine ''Yeteneği olmayan insanları mimar yapabilirsiniz, fakat hevesi olmayan birini mimar yapamazsınız, çünkü mimarlığı sevmek gerekir'' sözleriyle başlayan Doğan Hasol, birinci ulusal mimarlık akımı örnekleriyle konuşmasına devam etti. Bu bağlamda döneminin önemli binalarına değinen Doğan Hasol, Ankara Palas Oteli, Etnografya Müzesi, Eski Hariciye Vekaleti ve Osmanlı Bankası gibi örnekler üzerinden dönemin özelliklerini aktardı. Doğan Hasol konuşmasını günümüze ait iyi mimarlık örnekleriyle tamamladı. 

İkinci oturum Yüksek Mimar Güngör Kaftancı'nın sunumuyla başladı. Uygulamacı bir mimar olarak mimarlığı nasıl gördüğünü aktardığı söyleşisine Güngör Kaftancı, mimarlık kavramıyla başladı. Kendisine göre mimarlığın kısaca ve en basit haliyle bina yapma sanatı olduğunu dile getiren Güngör Kaftancı bu tanımı oluşturan ''bina'', ''yapma'' ve ''sanat'' kavramlarına değindi. Bina kavramının mutlaka gereksinim ve işlevsellik tanımını içermesi gerektiğine değinen Güngör Kaftancı, '' yapma'' kavramının tasarım ve uygulama olarak iki bölüme ayrıldığını ve bu iki bölüm birlikte olmadan mimarlık eyleminin gerçekleşemeyeceğini vurguladı. Ardından ''sanat'' kavramına değinen Güngör Kaftancı, bütün diğer sanatlar gibi mimarlık kavramının da belli bir estetik kaygıya sahip olması gerektiğine değindi. Güngör Kaftancı katılımdan duyduğu memnuniyeti dile getirerek sözlerini tamamladı.

Program, katılımcılardan gelen soruların yanıtlanmasıyla devam etti. Ardından Prof. Dr. Tevfik Balcıoğlu'nun da katılımıyla genel görüşme gerçekleşti. Anı defterinin imzalanması ve konuklarla fotoğraf çekiminin ardından program son buldu.